bir gün

tüm o filmlerde gördüğüm, hayal bile edemediğim durumların aslında gerçek hayatta var olabilme ihtimaliyle karşı karşıya kalınca vücudumda oluşan reaksiyonlar ancak ve ancak yaşanarak anlam kazanabilir. bugünlerde 'ben nerdeyim, ne olacağım, ne oldum' tarzı sorular halen cevapsız kalsa da, tüm olasılıksızlar bir şekil kazanıyor beynimde ve kalbimde. bir gün 'petit piaf' gibi sokaklarda farkedilmek ya da bi trende giderken yanındaki sıradan görünümlü ancak hayli donanımlı adam tarafından keşfedilmek(bunun oluru olmasa da) gibi ufak heyecanlar artık uzak gelmemekle beraber, o yola girmiş de sayılmam. sadece insanın tüm bu kurmacalarının ne kadar anlamlı olabileceğini ve sağlığını yoluna koyabileceğini açıkca görebiliyor ve bunu heyecanla devinim kazanan tenimde hissedebiliyorum. bazen inanıyoruz ve oluyor, bazen olmuyor ama ben inanmak istemeye devam ediyorum. belki yüzlerce defadan iki kez şansım döner ama o tanımadığım biri bi gün beni hatırlarsa asırlar sonra, bana o bile yeter.



thanks to: icaughtmyself

Hiç yorum yok: